Şirketler Neden Facebook Boykotunda Kararlı Olmalı?

Geçtiğimiz günlerde Stop Hate for Profit isimli sivil toplum tertibi, toplumsal medya platformlarında nefret telaffuzlarına ve ayrımcılığa karşı bir boykot başlatmıştı. Bu boykot kararının ardından firmalar ama resmi fakat gayrı resmi olarak bu sürece katılmış ve reklamlarını platformdan çektiklerini açıklamıştı.

Pek çok değerli firma ve reklam veren tarafından desteklenen harekete karşılık toplumsal medya devinden şimdi bir açıklama gelmemişti. Temmuz ayının neredeyse ortalarına gelmişken Facebook birinci adımlarını attı. 

Facebook, sivil toplum temsilcileriyle görüştü

Salı günü Facebook COO’su Sheryl Sandberg, bahisle ilgili bir açıklama yayınladı. Paylaştığı uzun gönderide Sandberg, “Değişiklikler yapıyoruz -finansal nedenler ya da reklamcıların baskısı yüzünden değil, doğrusu bu olduğu için. Geçmiş yıllarda önemli ilerlemeler kaydettik lakin bu iş şimdi bitmedi ve Facebook’un nefret dolu içerikleri bulması ve kaldırması konusundaki sorumluluğunu biliyoruz” sözlerini kullandı. 

Sandberg bu noktada iki yıl süren bağımsız incelemeyi de bu ilerlemenin bir örneği olarak paylaştı. İnceleme sonuçları da 8 Temmuz’da paylaşılmıştı. Facebook COO’su ayrıyeten Zuckerberg ve şirket idaresinin sivil toplum temsilcileriyle bir ortaya geldiğini söz etmişti. 

Sivil toplum temsilcileri Facebook’tan şad değil

Sivil toplum temsilcilerinden gelen reaksiyonları göz önüne aldığımızda, firmanın çalışmalarından pek de etkilenmiş üzere değiller. Özetlemek gerekirse Facebook’un yaptığı açıklamaların bir reklam çalışmasından ibaret olduğunu düşünüyorlar.

Toplantının müddet olarak uzun olduğunu lakin içerik ve adanmışlık manasında gereğince dolu olmadığını tabir eden temsilciler, firmanın yapmaya çalıştığı şeyin içten bir formda yardımcı olmak yerine şirkete yönelik olumsuz tenkitlerin önünü kesmeyi denemek olduğunu söylüyor.

Temsilcilere nazaran Facebook idaresi ve Zuckerberg, çok daha süratli ve tesirli halde firmaya bağlı platformların içeriğini düzenleyebilir ve gerekli değişiklikleri yapabilir. Bu noktada firmanın teknolojik bariyerleri değil beşerler ortasındaki bağları yıktığı ifade ediliyor. 

Zuckerberg tepkileri pek de önemsemiyor

Öte yandan Zuckerberg boykotu pek de önemsemiyor. Facebook kurucusu, daha evvel yaptığı açıklamalarda “Bu reklam verenler yakın vakitte platforma geri dönecekler. Gelirimizin küçük bir kısmına yönelik bir tehdit nedeniyle kurallarımızı yahut yaklaşımımızı değiştirmeyeceğiz” demişti. 

Toplumsal medyaya reklam verenlerin şu anda geri adım atması, Facebook’un rastgele bir değişiklik yapmadan ya da taleplere yanıt vermeden yoluna devam etmesine neden olacaktır. Daha da değerlisi gelecekte yapılacak rastgele bir boykot ya da tenkidin de tesirinin ortadan kalkmasına neden olacaktır.

Boykot sürdürülebilir mi?

Toplumsal medyanın çok büyük bir reklam gücü olduğunu kabul etmek gerekiyor. Pek çok küçük işletme için karlarını en üst düzeye getirmenin yolu toplumsal medya. Kaldı ki Unilever, Ford, Honda üzere devler de bu mecralardan sonsuza kadar uzak kalamazlar.

Yeniden de Facebook’un reklam verenlere karşı net bir halde üstün olduğunu söylemek çok da mümkün değil. Öncelikli olarak diğer platformların da bulunması sayesinde Facebook rakipsiz değil. Kaldı ki hem sivil toplum kuruluşları ve başka firmalar; lobilere, kendi halkla münasebetler usullerine ve öteki kaynaklara sahip.

27 Temmuz’dan itibaren Google, Apple, Amazon ve Facebook CEO’ları, yıl boyunca devam edecek bir tröst ihlali davasında mahkemeye tabir verecekler. Geçtiğimiz yıl toplumsal medyada geçirilen vaktin %75’i Facebook’a ilişkin platformlarda geçirilmişti. Firma geçen yıl 67 milyar dolar gelir açıkladı.

Sürecin sonu ne olabilir?

ABD’li yetkililer, ülkedeki vatandaşların değerli bir kısmının datalarının bu platformdan geçtiğini söylerken, antitröst düzenlemeleri gelmeden firmanın rastgele bir şeyi değiştirmeyeceğini söz ettiler.

Facebook’un reaksiyon ve aksiyon eksikliği, firmaya yönelik tenkitleri de güçlendiriyor. Boykotta bulunan firmaların seslerini gür halde çıkarması gerekiyor. Böylelikle Facebook’un tesiri azalabilir ve toplumsal medyadaki rekabet artabilir. Ayrıyeten Facebook’un dataları üzerindeki baskısı kırılabilir ve pazarlama alanındaki tesiri ortadan kaldırılabilir. Bakalım bu sürecin sonunda karşımıza nasıl bir toplumsal medya çıkacak.