Google, ‘Privacy Sandbox’ Teşebbüsünü Duyurdu

Google’ın Chrome takımı, tarayıcı kapalılığı hakkında kullanıcılara en yeterli performansı sunması için tasarlanan yeni bir kapalılık alanını duyurdu. Yayıncıların ilgi alanlarımıza yönelik hedefleyebileceği, lakin gizliliğimizi ihlal etmeyecek olan reklamlar içeren yeni zımnilik alanı, öbür tarayıcılara göre saklılık açısından geride kalan Chrome için de büyük bir gelişme.

Tarayıcılar esasen güvenlik sanal alanlarını ve makûs emelli yazılımı sonlandırmak için tasarlanmış kısıtlamaları içeriyor. Google’ın bu yeni güncellemesi ise, Google’ın yayınladığı saklılık maddesine nazaran izleme teknolojilerini de emsal bir biçimde engelliyor. Yeni saklılık sanal alanı, güvenlik hususlarına odaklanan bir Chrome mühendisi olan Justin Schuh’un tarayıcı kapalılığı ile ilgili yazılar yazdığı blog yazısında “kullanıcı kapalılığını de koruyan inançlı bir ortam” olarak nitelendirildi. Schuh, “Amacımız, kullanıcıların saklılık beklentileri ile daha dengeli standartlar kümesi oluşturmak” açıklamasını yaptı.

Kapalılık, teknoloji devleri ortasında büyük bir telaş kaynağıdır. Google, web sitesi ve uygulama yayıncılarının reklam göstermek için kullandıkları en büyük şirketlerden birisi. Bu reklam konusu ise aslında güvenlik açıkların ortaya çıkmasındaki en büyük etkenlerden birisi. Google araştırmacılarının aylarca süren çalışmalarının sonucu olan kapalılık sanal alanı, web siteleri ve reklam verenler için kabul edilirse, Google’ın zımnilik problemlerinden kurtulmasına yardımcı olabilecek büyük bir adımdır.

Çerezlerin engellenmesi reklam gelirlerini %52 oranında düşürüyor

Google ayrıyeten, tarayıcıların davranışlarımızı izleyip buna nazaran reklam çıkarmasını sağlayan çerezlerin engellenmesi durumunda reklam verenlerin reklam gelirlerinin %52 oranında düştüğünü gösteren çalışma sayıları yayınladı. Son yıllarda yaygınlaşan çerezleri engelleme olayı, Safari, Firefox ve Microsoft’un yeni Chromium dayanaklı Edge tarayıcısında standart bir özellik olarak geliyor. Çerezleri her ne kadar engellesek bile, web siteleri ve reklam verenler bizi parmak izi ismi verilen ve tarayıcının kimi detaylarını kullanarak bizi izlemeye devam edebiliyorlar. Schuh, “Çerezlerin bilakis, kullanıcılar parmak izlerini temizleyemiyorlar ve bu nedenle bilgilerinin nasıl toplandığını denetim edemiyorlar. Bunun kullanıcı seçimini engellediğini ve yanlış olduğunu düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

Artık reklam verenler ve yayıncılar, reklamlarının nitekim daha fazla işe neden olup olmadığını bilmeleri gerekiyor. Şayet reklamlar satışları arttırıyorsa lakin kullanıcılar ile açıkça bir ilgisi yoksa reklam verenler içeriklerini daha ilgili hâle getirmek zorunda kalacaklar.