Hack Korkusunu Ortadan Kaldıran Laptop: HP ProBook 650 G8

Siber güvenlik; akıllı telefon, internet ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla hiç olmadığı kadar değerli bir hal almaya başladı. Bilhassa de kurumları amaç alan bilgisayar korsanları, gerçekleştirdikleri akınlar ile milyon dolarlara ulaşan maliyetlere yol açabiliyorlar. Örneğin; yapılan araştırmalara nazaran siber taarruzların perakende dalına olan maliyeti 2,01 milyon dolara ulaşmış durumda. Finansal hizmetler dalı ise bir data ihlalinden 5,85 milyon dolar kaybediyor…

Koronavirüs pandemisiyle yaygınlaşan home office kültürü, şirketlere yönelik siber hücum ihtimalini de artırdı. O denli ki istatistiklere nazaran çalışanların yüzde 50 üzere önemli bir kısmı, artık büsbütün home office mantığına geçmiş durumda. BT uzmanları, home office uygulamasının bu derece yaygınlaşmasıyla siber ataklarda da yüzde 20’den fazla artış yaşandığını söz ediyorlar. Mevzuyla ilgili bir ankete katılan şirketlerin yüzde 60 üzere büyük bir kısmı ise maruz kaldıkları siber atağın sadece bir çalışandan kaynaklı olduğunu söz ediyor. Siber güvenlik farkındalığı düşük olan bir çalışanı tuzağa düşürüp sisteme girmeyi başaran korsanlar, bağlı sistemler sayesinde şirket genelindeki tüm bilgisayarlara ulaşabiliyorlar.

Her gün 360 bin yeni makûs hedefli yazılım tasarlanıyor

Siber taarruz dünyasının en fecî yanı ise her saniye 4,2 adet yeni makûs emelli yazılımın türüyor oluşu. Üstelik piyasanın en düzgün virüs müdafaa programları bile makus emelli yazılımları tespit noktasında gereğince yeterli iş çıkaramıyorlar. İstatistiklere nazaran berbat hedefli yazılımların yüzde 60 kadarı, en uygun virüs müdafaa programlarından kaçıyor. Bu da şirketlerin gelişmiş BT güvenlik eserlerini satın almalarına ve ekstra maliyetlerle karşılaşmalarına yol açıyor.

Siber güvenlik dünyası her gün biraz daha kıymet kazanırken çarpıcı bir gerçekle de karşı karşıyayız. O denli ki şirketler, siber güvenlik uzmanlarına yeterince ilgi göstermiyorlar. Hatta dünya genelinde 3 milyon civarı siber güvenlik uzmanı açığı olduğu tabir ediliyor. İşte tüm bunlar, şirketleri güvenlik odaklı iş bilgisayarlarının değerini artırıyor. Kesimin değerli isimlerinden HP’nin Intel® Core™ i7 işlemcili ProBook 650 G8isimli dizüstü bilgisayarı ise sahip olduğu güvenlik özellikleriyle şirketlerin ataklardan korunmasına yardımcı oluyor.

HP Probook 650 G8 neler sunuyor?

HP ProBook 650 G8 (3S8P1EA), sahip olduğu HP Wolf Security for Business isimli savunma sistemi ile BIOS’tan internet tarayıcısına kadar kendini her şartta muhafaza altına alıyor. BIOS HP Müddet Start Gen6 teknolojisi sayesinde tahrip edilmiş BIOS’u bile onarabilen dizüstü bilgisayar, 11. kuşak Intel® Core™ işlemcileri sayesinde yüksek performans ve uzun kullanım mühleti vadediyor. Ayrıyeten bu işlemciler sayesinde, Intel®’in güvenlikten ödün vermeyen Intel vPro® özellikleri de kullanılabiliyor.

HP’nin kurumsal şirketler için tasarladığı dizüstü bilgisayar, 15,6 inç büyüklüğündeki FHD ekranı ile imajlar açısından da eşsiz bir tecrübe sunuyor. Intel® UHD GPU’ya ek olarak NVIDIA’nın GeForce MX450 GPU’yu da barındıran ProBook 650 G8, sahip olduğu MIL-STD 810H standartları ile de kuvvetli şartlarda bile sorunsuzluğu vadediyor. Bu ortada; 11. jenerasyon Intel® Core™ işlemcilerin TPM 2.0 takviyesine sahip olduğunu, yani bu dizüstü bilgisayarın Windows 11 ile uyumlu bir biçimde çalışabileceğini belirtmiş olalım.

Eğer siz de HP’nin Intel® Core™ i7 işlemcili ProBook 650 G8 (3S8P1EA) modeliyle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak ve profesyonel yaşantınızı çok daha inançlı bir hale getirmek isterseniz, buradaki ilişkiyi kullanabilirsiniz.