Şizofreni Hastalarının Yapmış Olduğu Fotoğraflar

İnsanın başına gelebilecek en makus hastalıklardan biri: şizofreni. Olmayan sesleri duymak, hayali arkadaşlar, hatta yaratıklar görmek şizofreni hastalarının dünya ile olan o gerçek temasın kopmasına ve vakitle daha da kötüleşmesine yol açıyor.

Gerçek ile gerçek dışı olayları birbirinden ayırt etmekte zorlanan şizofreni hastaları, birçok vakit gördüğü şeyleri resme dökerek kendilerini söz etmeye çalışıyor. Bu çizimler her ne kadar ürkütücü üzere gelse de şizofreni hastalarının soyutsal kavramlarını, ruhlarındaki boşluğu ve çaresizliklerini acı verici bir halde yansıtıyor.

Henüz 17 yaşındayken şizofreni tanısı konulan Kate Fenner

Kate Fenner şu anda 20’li yaşlarında ve 17 yaşından beri bu hastalıkla gayret ediyor. Hastalığın birinci evrelerinde gördüğü hayali şeylerden korkan ve bu yüzden kendini dünyadan dışlanmış hisseden Kate, gördüğü şeyleri çizmenin ona düzgün geldiğini belirtiyor. “Halüsinasyonlarımın birçoklarını çiziyorum, zira çizim bununla başa çıkmama yardımcı oluyor” diyen Kate, daima korkutucu gözler, sinekler ve büyük gözleri olan tuhaf yaratıklar gördüğünü belirtiyor. Dilerseniz yaptığı çizimlerle Kate’in dünyasına daha yakından bakalım.

Kate’in çizimlerinden birkaçı;

Anlattığına nazaran Kate, kendini aynada bu türlü görüyormuş;

Kate’in halüsinasyonlarında ona müzik söyleyen kuş;

Kate’e daima konutu ateşe vermesi gerektiğini söyleyen sinek;

“Onların hoşluklarını çalarsam, tahminen ben de hoş olurum”

ErosPram isimli bir Reddit kullanıcısının üç hayali arkadaşı; Boşluk, Küçük, Şeytan

Rahatsızlığını Reddit’de başka beşerlerle paylaşmak isteyen ErosPram, ana okulundan beri ona hayatında eşlik eden Boşluk, Küçük ve Şeytan isimli hayali arkadaşlarından bahsediyor. Boşluk ve Küçük’ün yalnızca seslerini duyabildiği, Şeytan’ı ise görebildiğini belirten ErosPram, en büyük zorluğu daima Şeytan’ın çıkardığını belirtiyor.

ErosPram’in anlattığına nazaran Şeytan, bayana daima negatif yorumlarda bulunuyor ve dinlenmediğini hissettiği anda sesini duyurmak için bağırmaya başlıyor. Şeytan’dan korkmak yerine onu bilhassa kalabalık alanlarda görmezden gelmeyi başarabildiğini belirten ErosPram, Şeytan’ın ondan nefret ettiğini ve daima cehenneme gitmesini istediğini söylediğini lisana getirmiş. Kullanıcılar, ErosPram’den şeytanın nasıl göründüğüne dair bir çizim yapmasını istemiş.

Ortaya çıkan sonuç:

ErosPram, kullanıcıların Şeytan bu çizimin hakkında ne düşünüyor sorusuna “Resim konusundaki yeteneğimin de kendim üzere umutsuz hadise olduğunu söylüyor. Lakin bence sorun yok, mutlaka ona benziyor” yanıtını veriyor.

Şizofreni hastası Karen Blair’in 1929 yılında çizdiği fotoğraf:

Eric Baumann’ın kendi zihninin yansıması;

Akıl hastanesinde yatan bir şizofrenin yaptığı çizim:

Bir şizofreni hastasının intihar etmeden çizdiği son fotoğraf:

Sürekli halüsinasyon gören bir şizofreni hastasının gördüğü yaratık:

Johfra Draak’ın çizdiği iki başlı yaratıklar:

Yine Draak’ın kendi karışık zihniyle yorumladığı “Dante’nin Cehennemi”

1991 yılında gördüğü sanrılara daha fazla dayanamayıp intihar eden ressam Bryan Charnley

1968 yılında şimdi 18 yaşındayken hudut krizleri geçirmeye başlayan ve vakitle halüsinasyonlar, sanrılar görmeye başlayan Charnley, tüm bu zorluklara karşın Central School Sanat ve Tasarım Okulu’nu kazanmayı başardı.

Charnleys’in hayatı oldukça zorlayıcıydı, okulda geçirdiği hudut krizleri, gördüğü halüsinasyon genç adamı ilaç tedavisine başlamaya itti ve Charnley, ilaç tedavisi kâfi gelmediği için 6 yıl boyunca elektroşok tedavisi görmek zorunda kaldı. 41 yaşına geldiği vakit yaşadığı acılara dayanamayan, lakin bu mühlet zarfında birbirinden etkileyici eserler çıkarmayı başaran Charnley, son portresini çizdikten sonra intihar etti. Charnley’nin arkasında ne kadar zorluk yaşadığını gösteren çizimler kaldı.

Charnley’nin çizdiği fotoğraflar:

Charnley’nin kendi portresi:

Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3, Kaynak 4, Kaynak 5