Apple’ın Takip Aygıtı AirTag’i Almamanız İçin 5 Sebep

Apple, geçtiğimiz günlerde uzun vakittir beklenen aktifliğini nihayet gerçekleştirdi ve karşımıza yeni eserlerle çıktı. M1 işlemcili iPad Pro, yeni iMac’ler ve iPhone 12 için yeni mor renk seçeneği ile beklentileri karşılayan aktiflikte tanıtılan bir öteki eser ise Apple’ın yeni takip cihazı AirTag oldu.

30 Nisan’da siparişe açılacak olan AirTag, hayli küçük boyutta bir takip aygıtı ve kaybolması muhtemel aklınıza gelebilecek her çeşitten eşya ile kullanılabiliyor. Lakin Apple’ın AirTag ile dahil olduğu takip aygıtı dalı çok da yeni değil ve pek çok markanın benzeri eserleri bulunuyor. Daha evvel size özelliklerinden çokça bahsettiğimiz AirTag ile ilgili artık de neden satın almamanız gerektiğine yönelik birkaç unsur hazırladık.

En değerlisi: Çok daha uygun fiyatlı alternatifler var

Apple’ın AirTag’i, 300 liralık bir fiyat etiketine sahip. Lakin dileyenler dört tane satın alarak 999 lira ödeyebilecek. Bu ‘harika’ kampanyaya karşın Apple AirTag’in fiyatını cazip hale getirmiş diyemeyeceğiz zira tıpkı iş için kullanılabilecek aygıtları 90 liralık bir fiyatla da bulmak mümkün. Doğal ki bir de aksesuar kısmı var. Çünkü, AirTag’i tek başına alırsanız 300 lira fakat aygıtın takıldığı anahtarlık gibisi aksesuarlar için de bir o kadar ödemeniz gerekiyor.

AirTag’in kapsama alanı da düşündürücü hususlardan biri. 100 metrelik kapsama alanı olan aygıt, bu alandan çıktıktan sonra farklı bir iPhone onu görene kadar fonksiyonunu yitirmiş oluyor. Üstelik AirTag’in tam pozisyon bulma özelliğinden en verimli biçimde faydalanabilmek için iPhone 11 ve üzeri bir aygıtınızın olması gerekiyor. Yani daha eski modellerde AirTag’den tam randıman alınamıyor.

AirTag’i neden almamanız gerektiğine dair tüm bu unsurları incelediğimiz görüntümüze göz atmayı, bizimle görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın.