WhatsApp Kontratının Bilinmeyenleri

WhatsApp’ın ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülke ve bölgede kullanıcı onayına sunduğu yeni saklılık kontratı, beraberinde birtakım tartışmaları da getirdi. Kontratın Avrupa’daki ülkeleri kapsamaması ise reaksiyonların şiddetlenmesine yol açtı. Prof Hukuk Ofisi İrtibat ve Medya Danışmanı Barış Karaoğlan, WhatsApp’ın yeni mukavelesi hakkında bilinmeyenleri anlattı.

Karaoğlan’a nazaran WhatsApp, yeni kontratta değerli olan ayrıntıları, cümlelerdeki kilit sözlere saklıyor. Örneğin “Facebook şirketlerinin bir kesimi olan WhatsApp, öbür Facebook şirketlerinden bilgi alır ve bu şirketlerle bilgi paylaşımında bulunur” cümlesi, mukavelenin “Diğer Facebook Şirketleri ile Nasıl Çalışırız?” başlığı altında pozisyonlandırılmış.

Karaoğlan, pak üzere görünse de buradaki “bilgi paylaşımında bulunur” kısmının, WhatsApp’ın her türlü bilgiyi ve istatistiği paylaşacağı manası taşıdığını öne sürüyor. Bunun sakıncasını ise şöyle anlatıyor:

“Facebook şirketinin, 2016 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan ve Donald Trump zaferi ile sonuçlanan Başkanlık seçimini direkt etkilediğini herkes biliyor. Şirketin CEO’su Facebook bilgilerini üçüncü taraf ile paylaşmakla suçlanarak bu mevzu ile ilgili yargılanıyor. Bu pencereden baktığımızda aslında ferdî dataların ne kadar değerli olduğunu artık hepimiz biliyoruz”

‘Uçtan uca şifreleme, dataların depolandığı gerçeğini değiştirmiyor’

WhatsApp, yazışmaların uçtan uca şifrelendiğini her fırsatta belirtse de Karaoğlan’a nazaran bu durum, bilgilerin depolandığı gerçeğini değiştirmiyor. Tüm bilgilerimizin şirketin ana makinesinde bir algoritma ile depolandığını belirten Bağlantıcı Muharrir Barış Karaoğlan, bu algoritmanın Facebook şirketleriyle paylaşılacağının onayının istendiği yeni kontrat ile önemli bir bilgi transferinin her türlü mevzu için kullanılabileceğini düşünüyor.

Barış Karaoğlan, birebir vakitte Şahsî Dataların Korunması Kanunu’nun bu kadar gündem olduğu bir devirde WhatsApp tarafından yapılan bu türlü esaslı bir değişikliğin sorgulanması gerektiğini de vurguladı. Zira bir bireye ilişkin özel datalar “kişisel veri” niteliği taşıyor ve haliyle kullanıcı, kapalılık kontratını kabul ederek şahsileşmiş bilgilerin tamamının öteki bir şirket ile paylaşılmasına istek göstermiş oluyor.

‘WhatsApp, data madenciliği yapabilecek bir uygulamadır’

WhatsApp aslında önemli ölçüde bilgi madenciliği yapabilecek bir uygulama. Yazıştığımız kümeler, ilettiğimiz iletiler, fotoğraflar, görüntüler ve öteki tüm kullanıcı aktiflikleri bir algoritma ile nasıl alışkanlıklarımız olduğunu ortaya koyarken birebir vakitte kişiliğimizle ilgili de önemli bir data oluşturuyor. Karaoğlan, bu durumu şu sözlerle açıklıyor:

“Alışverişimizde neleri tercih ettiğimiz, hangi usul müzikler dinlediğimiz, ne çeşit filmler-diziler izlediğimiz, hangi görüntü üsluplarının en çok ilgimizi çektiği, siyasi görüşlerimiz, politik tutumumuz, okuduğumuz gazeteler, mecmualar, muharrirler, eleştirdiğimiz olaylar-konular. Bunların tamamı bir algoritma ile kullanıcıya ilişkin bir bilgi haline getiriliyor, bu da aslında eserin ‘kullanıcının kendisi’ olduğu gerçeğini bir sefer daha gösteriyor.”

Kullanıcıların Signal, Telegram, Viber ve BiP üzere alternatif uygulamalara yönelmeye başladığından da bahseden Barış Karaoğlan, bilginin günümüz dünyasında ne kadar kıymetli bir kaynak olduğunun unutulmaması ve zımnilik kontratına onay verirken bir kere daha düşünülmesi gerektiğine vurgu yapıyor.