Formula 1 Araçları ve Yarışları Hakkında 15 Şaşırtan Bilgi

5 Temmuz 2020 tarihinde başlayan 2020 Formula 1 Dünya Şampiyonası, koronavirüs nedeniyle aksaklıklara uğrasa da son süratle devam ediyor. Bu sene ise Formula 1’de asıl bizi ilgilendiren olay, 2011 yılından sonra birinci kez Türkiye Grand Prix’in yine gerçekleşecek olması. İstanbul Park’da yapılacak olan Formula 1 DHL Turkish Grand Prix 2020, 13-15 Kasım tarihleri ortasında gerçekleşecek.

Doğal olarak bu gelişme ülkemizdeki Formula 1 hayranlarını bir epey sevindirmişti. Hatta İstanbul Park’taki Grand Prix’in bilet fiyatları da açıklanmıştı. Ama koronavirüs salgını nedeniyle yarışların daha sonradan seyircisiz yapılmasına karar verildi. Bu içeriğimizde Formula 1 tekrar ülkemize gelmişken, Formula 1 hakkındaki şaşırtan gerçeklere yakından bir göz atıyoruz.

15. F1 araçları, 4 saniye içinde 160 km/sa’e çıkıp yine 0’a ulaşabiliyor:

Formula 1 araçlarının dünyanın en süratli araçlarından olduğunu ve hedeflerinin aslında en kısa müddette hızlanmak olduğunu biliyoruz. Ancak yavaşlama konusunda da çığır açan Formula 1 araçları, 0’dan 100’e ve 100’den 0’a 4 saniye içerisinde ulaşabiliyor. Birçok Formula 1 pistinin zorlayıcı virajlarını düşününce bazen yavaşlamak, hızlanmaktan daha kıymetli olabiliyor.

Bir Formula 1 aracının ne kadar süratli bir formda sürat kazandığına inanmak tahminen de görmediğiniz sürece inanmayacağınız bir şeydir. Lakin biz yeniden de söyleyelim. Bu araçlar çoklukla 4 saniye içerisinde 160 kilometre/saat sürate çıkmakla kalmıyor, birebir vakitte bu mühlet içerisinde duruyor.

En temel F1 aracının mâliyeti 7 milyon doları bulabiliyor:

Bildiğiniz üzere F1 araçları satılmıyor, satın alınamıyor, yalnızca son teknolojilerle üretiliyor. Durum bu türlü olunca da araçların tam olarak ne kadara mâl olduğunu bilemiyoruz. Ama yapılan varsayımlara nazaran temel bir F1 aracı, en az 7 milyon dolara mâl oluyor. Bu iddiası sayı ise çeşitli donanımları içermiyor. F1 araçlarının mâliyeti ise her yıl değişen tasarım kurallarına nazaran farklılık gösteriyor.

Fren diskleri 1000 santigrat dereceye kadar ısınabiliyor:

Bundan birkaç sene evvel imkânsız olarak görülen fren diski teknolojileri artık F1 araçlarında yaygın olarak kullanılıyor. F1 araçları pistte birkaç tıp attıktan sonra fren diskleri 1.000 santigrat dereceye ulaşabiliyor. Bu yanardağlardan çıkan erimiş lavların ısısına eş paha olarak belirtiliyor.

Motorları soğukken çalışamıyor:

Soğuk motoru zorlamak her ne kadar birçok motorlu taşıt için ziyanlı olsa da F1 araçları, direkt olarak motor soğukken çalıştırılamıyor. Bu yüzden F1 teknisyenleri, araçlar kullanılmadan evvel hârici ısıtıcılar ile araçları ısıtıyorlar. Ayrıyeten birçok F1 aracının harici ısıtma borularına sahip olmasının nedeni de bu durum.

Her bir Formula 1 aracı, 80.000’in üzerinde kesime sahip oluyor:

Sky Sports’un ulaştığı bilgilere nazaran bir Formula 1 aracı, lisana kolay en az 80.000 kesimden oluşuyor. Bu modüllerin sayısı birden fazla vakit 80.000’in üzerine rahatlıkla çıkabiliyor. Doğal olarak bu modüllerin tek tek çok büyük dikkatle birleştirilmesi gerekiyor. Birkaç modülün bile yanlış birleştirilmesi, aracın potansiyel performansını gösterememesine neden olabiliyor.

F1 araçlarının motoru en fazla 5 yarış dayanabiliyor:

Tekrar F1 teknisyenleri tarafından verilen bir öbür bilgiye nazaran, Formula 1 araçlarının motorları ne kadar sofistike olursa olsun en fazla 5 yarışa kadar dayanabiliyor. Bunun nedeni ise motorların en uzun ömrü değil en yüksek performansı sunmak için tasarlanmış olması. Yüksek performans ihtiyacı de doğal olarak motorun ömründen çalınarak elde ediliyor.

Ortalama bir F1 şoförü, bir yarış müddetince ortalama 4 kg kaybediyor:

Hepimizin bildiği üzere kilo kaybı F1 hakkında konuşulan en büyük efsanelerden biridir. Kimi vakit pilotların 10 kg kıymetlerinde kilo kaybı yaşadıklarından bahsedilir. Pilotların kokpit içerisindeki dayanılmaz sıcaklıklar nedeniyle kilo kaybettikleri yanlışsız. Lakin pilotlar ortalama olarak bir yarışta 4 kg civarı tartı kaybediyorlar.

Yarışlarda tek kilo kaybeden pilotlar değil, lastikler de kilo kaybediyor:

F1 araçlarının tahminen de en değerli modüllerinden biri lastikleridir. Aracın genel performansını direkt olarak etkileyen lastiklerin her biri de yarış başına ortalama 500 gram yük kaybedebiliyor. Daha fazla tartı kaybının önüne geçilmesi için de mühendisler her sene yeni lastik teknolojileri geliştirmeye çalışıyor.

Dünyanın en sağlam kaskları F1 yarışlarında kullanılıyor:

Formula 1 yarışlarının olmazsa olmaz bir başka olayı ise ne yazık ki kazalar. Yüksek süratte birçok aracın ve tehlikeli virajların bir ortada bulunduğu ortamda, kaza kaçınılmaz oluyor. Durum bu türlü olunca F1 şoförlerinin kullandığı kasklar, bugüne kadar yapılmış en sağlam kasklar oluyor. Kullanılmadan evvel en ağır testlere tabi tutulan kasklar, bu testlerden sağlam bir biçimde çıkıyor.

Gerekli şartlar sağlanırsa Formula 1 araçları, karşıt halde sürülebiliyor:

Şayet yeteri kadar sürat ve açı sağlanırsa F1 araçları, baş aşağı sürülecek aerodinamiğe ve kuvveti üretebiliyor. Natürel bu noktada aracın tartısı, suratı ve hatta sahip olduğu yakıt ölçüsü bile belli bir ehemmiyete sahip oluyor.

Standart bir Formula 1 ekibi, ortalama 600 bireyden oluşuyor:

Bizler ekran başında F1 yarışlarını izlerken genelde pist kenarında yalnızca birkaç kişiyi görüyoruz. Ancak bir Formula 1 şoförünün piste çıkmasında genelde 600 kişilik grubun emeği oluyor. Formula 1 yarışları epeyce önemli spor karşılaşmaları olduğu için bizim gözümüze küçük gelebilecek misyonlarda bile birçok takım üyesi çalışıyor.

F1 direksiyonu 20’ye yakın tuşa sahip olabiliyor:

Bir F1 aracının direksiyonuna baktığınızda başınızın karışması olağan. Her biri farklı işleve sahip 20’ye yakın tuş bulunan bu direksiyonlar, birinci diğer bir uçak direksiyonu üzere duruyor. Lastik basıncı, yakıt göstergesi, frenler, sürat paneli ve saymakla bitmeyen birçok gösterge ve tuş bu direksiyonun üzerinde yer alıyor.

Formula 1 araçlarına yarış sırasında yakıt doldurulmuyor:

Formula 1 araçları sanılanın bilakis yarış sırasında yakıt desteği yapmıyorlar. Bir aracın yakıt tankı tek bir yarışı çıkarabilecek kadar büyük oluyor. Araçlar genelde yalnızca lastik değişimi için duruyorlar. F1 araçları sürüş esnasında ekstrem sıcaklıklara ulaştıkları için akaryakıt tankında oluşabilecek kusurlar nedeniyle yarış sırasında yakıt dolumu yapılmıyor.

13 sayısı, F1 yarışlarında da uğursuz sayılıyor:

Formula 1’de her aracın ve şoförün, daha kolay ayırt edilmesi için makul bir numara atanıyor. Formula 1 tarihinde ise 13 numara yalnızca 2 sefer atandı. Birinci olarak 1963 Meksika Grand Prix’te, ikinci olarak ise 1976 İngiltere Grand Prix’te. Yarış dünyasında 13 numara tüm dünyada olduğu üzere uğursuz sayıldığı için hâlâ birilerinin bu numarayı almış olması şaşkınlıkla karşılanıyor.

F1 yarışlarında puan kazanabilen tek bir bayan şoför var:

Birden fazla spor kolunda olduğu üzere Formula 1’de erkek egemenliğinin olduğu bir spor kısmı. Durum bu türlü olunca çok az bayan sürücüyü F1 pistlerinde izleme talihi yakalıyoruz. F1 yarışlarında bugüne kadar puan kazanabilen tek bayan pilot ise Lella Lombardi. 1975 İspanyol Grand Prix’te yarım puan alan Lombardi, hâlâ rekorunu koruyor.

Formula 1, dünyadaki en enteresan ve en tehlikeli sporlardan biri olmayı başarıyor. Formula 1, her geçen yıl gelişen teknoloji ile daha da enteresan ve tehlikeli hâle geliyor. Sizler listede bulunan gerçekler hakkında neler düşünüyorsunuz. Bildiğiniz şaşırtan gerçekleri bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.