EGM, ‘İnternet Raconlarına’ Karşı Toplumsal Medya Ofisi’ni Kur

Günümüzde toplumsal medya yahut rastgele bir dijital irtibat ortamı, günlük ömrümüzün büyük bir çoğunluğunu geçirdiğimiz yer oldu. Münasebetiyle bu ortamlar hayatın birçok alanını tekrar şekillendirdi. Bu dönüşüme herkes vakitle katılırken yeraltı dünyası da dönüşüme ayak uydurmayı başardı.

Yeraltı dünyasının eski ve en ünlü isimlerinden her biri artık toplumsal medya platformlarında ‘resmi’ ve ‘fan’ sayfalarına sahip oldular. Bu sayfaların her biri yüz binlerce kişi tarafından takip edilmeye başladı. Başlarda tercih edilen platform Facebook iken daha sonra Instagram popülerleşti. Yeni iletiler içinse daha çok Twitter kullanıldı.

Hürriyet’ten Musa Kesler’in haberine nazaran görüntü iletileri, klipler ve caps’ler, bu platformlarda uçuşmaya başladı. Yeraltı dünyasının kimi isimleri tarafından yapılan paylaşımlara gelen beğeni sayısı binlerin altına düşmüyordu. Bu isimlerin her biri kendine has bir çıkış sloganı kullanmayı başladı.

Dünyada yer alan birtakım isimler toplumsal medya devleriyle de karşı karşıya geldi. Bu müsabakalarda birinde yeraltı dünyasının ünlü ismine ilişkin bir sayfa, Facebook idaresi tarafından kapatıldı. Akabinde o ismin hayranları yeni bir sayfa açarak herkesi o sayfaya davet etti. Ayrıyeten hayranlar, Facebook’u sert bir lisanla uyarmayı da ihmal etmedi.

İlerleyen vakitlerde toplumsal medya, bu şahısların artık birbirlerine racon kesitiği bir platform haline dönüştü. Yeraltı dünyasının ünlü isimleri bildirilerini bu platformlardan paylaşmaya başladı. Lakin tüm bunlar yaşanırken polis de yeraltı dünyasının hesaplarını incelemeye devam etti.

Bu çeşit şahısları incelemek üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Kabahatlerle Çaba Daire Başkanlığı bünyesinde ‘Toplumsal Medya Ofisi’ kuruldu. Ofiste bulunan genç jenerasyon polisler, dijital dünyanın lisanına hakim polislerden oluşuyordu. Gruplar, paylaşımları yapanlardan bu paylaşımları beğenenlere kadar her bir adımı titizlikle inceledi. Geçtiğimiz hafta çeşitli kentlerde yapılan ‘Hijyen’ isimli operasyon da bu çalışmanın sonucuydu.