Virüsler, Hastanelerdeki Ölümcül Kalp Krizlerini Artırabilir

Yapılan yeni bir araştırmaya nazaran data açığı yaşayan ya da fidye yazılım (ransomware) akınlarına uğrayan hastaneler, siber güvenlik uygunlaştırma gayretlerine vakit ayırmazsa önümüzdeki aylarda ya da yıllarda kalp hastalarındaki vefat oranlarında artışlar görebilir. Sıhhat sanayisi uzmanları; bulguların, güvenlik eksikliğinin hastaları etkileyebileceği istikametinde olduğunu söylüyor.

Vanderbilt Üniversitesi araştırmacıları, Sıhhat Departmanı ve İnsan Servisleri (HHS) sıhhat hizmetleri data açıkları listesini aldı ve 3 binden fazla tıbbi bakım sigortası sertifikalı hastanedeki hastaların vefat oranı bilgileri üzerinde çalışmak için kullandı. Ortaya çok değişik sonuçlar çıktı.

Siber güvenliğin zayıf olması, mevt oranlarını etkiliyor:

Vanderbilt çalışmasında PBS’nin bulgularına göre incelenen yüzlerce hastanede yaşanan bilgi ihlallerinden sonra yıllık olarak 10 bin kalp krizi başına 36 fazla vefat gerçekleşti. Araştırmacılar, ihlal yaşayan bakım merkezlerinde kalp krizi hastalarının elektrokardiyogram almalarının 2,7 dakika ek vakit aldığını tespit etti.

HHS’deki eski bilgi güvenliği asbaşkanı Lea Scanlon, bu rapordaki bulguların Birleşik Krallık’ta yapılan benzeri bir araştırmayla iştirakler gösterdiğini söyledi. Birleşik Krallık’ta sıhhat sistemi, Wannacry virüsü sebebiyle aksaklıklar yaşamıştı. Virüs, 2017 yılında Microsoft Windows’taki bir güvenlik açığından yayılmıştı.

Scanlon, KrebsOnSecurity’e verdiği röportajda “Siber güvenlik açıklarının berbata kullanımı insanları öldürüyor” sözlerini kullandı. Ayrıyeten Wannacry virüsünün Birleşik Krallık’taki hastanelere yaklaşık 100 milyon pound’a (736 milyon TL) mal olduğu, hasta bakımında kıymetli bozulmalara yol açtığı ve bilişim sistemlerinin bozulmasına neden olduğu bulundu. Hatta kimi durumlarda Birleşik Krallık’taki hastaneler acile gelen hastaları diğer hastanelere yönlendirmek durumunda kaldı.

NEJM araştırmasında hastalık ve mevt bilgileri, ambulansların ve acil durum müdahale takımlarının olağan servislerden kaldırılmasının ölçülebilir tesirlerini göstermek için kullanılmıştı. Bu araştırmayı da örnek alan Scanlon, tıpkı araştırmanın WannaCry virüsü için de yapılabileceği konusunda grup arkadaşlarını ikna etti. Sıhhat uzmanlarıyla yapılan konuşmalar ise bu mevzu üzerine hâlâ çok fazla tedbir alınmadığını gösteriyor.